siber zorbalık

suçtur. deep web adlı filmini izleyin derim.

teknolojinin neremize ne kadar girdiğinin kanıtlarından. 'e ama iyi yönde kullanınca faydalı ehi ehi.' önce insanın iyi olması gerek, vesselam.

sözlüğümüzdeki örneği için (bkz: siktirme wes'ini micov'unu amk malı)

siber arenada insanların gündelik yaşamlarının aksine istedikleri maskenin ardına saklanabilmeleri olanağı neticesinde ortaya çıkmış ve siber güvenliğin önemini vurgulayan iç karartıcı hadise. dünyada örnekleri var mı bilmiyorum fakat siber polis gibi bir kavramın lugatımıza girmesi yakındır.

çok dolu olduğum bir konu bu. lakin bir şeyleri uzun uzun anlatıp, çeşit çeşit örnek vermek gelmiyor şu an içimden. belki başka sefere. not: (#374750) . edit: link

i̇nsanların açtığı alanlar ve müsadeler yüzünden kötü niyetli olanlar her zaman olacak. ve sizden maddi yada manevi olarak zorla bir şey almak isteyecekler veya alacaklar. buna bizler müsade ediyoruz maalesef. birçok tanıdığım, sanal dünyada görgüsüzce yaşamanın bedelini ödedi. erkeklerin dolandırılmaları mı dersiniz, kızların sapıkları mı dersiniz... ve bunlar uzun süren sonu ağır bedeller olan talihsizliklerdi. sosyal hayatımızı ve psikolojimizi alt üst ediyoruz. kendi kendimize zarar veriyoruz. bunları uzun yıllardır eleştiriyorum ve arkadaş çevremden hep bu tepkiyi aldım; “ben buyum, istediğim gibi yaşarım, gizlim saklım yok, kimseye zararım yok, kimseden çekinmem. niye saklayayım kendimi.” zaten bu düşünceyi çok iyi bilen “art niyetli/dolandırıcı” vb. mahkukatlar sizi bu yönden vurmakta ustalar. 2007-2008 yıllarından beri sosyal medyayı aktif olarak kullanıyorum. o zamanlar tiktoklar instagramlar dahi yokken, insanların ilgileri bile azken kendi hayatımı sonuna kadar ifşa etmedim. şuradayım, şununlayım, şunu yer şunu içerim gibi paylaşınlar yapmadım. ad soyad şeklinde hiçbir profili kullanmadım. çok da faydasını gördüm. nasıl mı? 10 sene önce şu an pişman olduğum, birçok arkadaşım oldu, birçok mekana gidip birçok fotoğraflarım oldu. hepsini şu anki beni tanımlamıyor ama beni yeni tanıyan biri yada kariyerimle alakalı biri bu fotoğrafları görse, o arkadaşlarımın benim arkadaşım olduğunu öğrense şu an çok farklı bir yerdeydim. herkes önyargılarıyla birlikte beni itip dışarıya atardı. biraz yüzeyesel anlattım ama buna dikkat etmeyen beni gelecekte anlayacak ;) bir kız arkadaşım gençliğini bir erkekten daha hızlı yaşardı 10 sene önceleri. bütün sosyal medyalarda cesur pozlar, cesur kelimeler sarfedip kendi egosunu tatmin ettin, kendi çevresinde popüler ulaşılamaz insandı. böyle aman aman göklere sığdıramazsın bir kibir. şimdi ne mi oldu? o ifşa ettiği hayatı yüzünden onu tanıyan çevresindeki herkes onun nasıl bir insan olduğunu herkese aktardı. kariyerindeki basamakları çıktı lakin insanlık olarak “aileden uzak” sıfatıyla yaftalandı ve o eski insanmış gibi yargılandı. bunlar eminimki komik masalsı şeyler gibi geliyor. ne olacak ki? silerim profillerimi fotomu diyorsunuz ama öyle olmuyor. i̇nsanların aklında algınızı silemezsiniz. özellikle genç kız kardeşlerime tavsiye ediyorum. hayatınızı açık bir şekilde sanalda yaşamayın. kazandığınız okul, başarı, gidilen tatil, sevilen mekan gibi şeyleri paylaşmayın. kız kıza içiyoruz eğleniyoruz ne var ya gibi şeyler bile dışarıdaki o kansız şerefsiz sapıkların dikkatini çekiyor. hayatın size ne getireceğini bilemezsiniz. ve o cesaret denilen şeyi başka başarılarınız için kullanın. kendinizi olduğunuz gibi sosyal medyada göstermek cesaret değil, ahmaklık.

modern çağın hastalığı. herkes bir diğerini mutsuz etme derdinde. oysa daha birkaç ay önce genç bir kız siber zorbalar yüzünden canına kıydı. ayrıca; bu konuyla ilgili yayımlanacak üçüncü kitabım yok'ta şöyle bir kısım var. yani, siber zorbalarla ilgili. "bilmiyorum ki, anneniz sizi her gün bokla besleyip küfürle mi uyuttu!"

(bkz: black mirror) un bir bölümünde, bu kısımdan sonrası spoiler içerecek; --- spoiler --- twitter benzeri bir uygulamadan sevdiği hanımefendiye yapılan zorbalık sonucu arılarla tam bir katliam yapan beyefendiyi anımsattı bu başlık. --- spoiler --- inanın bir boyutu, ucu bucağı, yerlisi yersizi yok bunun... gerek anonimliğin verdiği cesaret diyin, gerek "benimle aynı görüşte olan grupla biz bunu harcarız" zihniyeti diyin... oklar kendisine dönene kadar herkes bu ilginç haddi kendinde buluyor.

birkaç gündür bunun üzerine düşünüyorum. öncesinde de epey bir araştırma yapıp bir insanı siber zorbalığa iten nedenleri öğrenmeye çalışmıştım. bana göre siber zorbalığın en büyük nedenleri; çocukluk travmaları, sevgisiz büyümek, hiçbir şeye aidiyet hissedememek ve asla tercih edlen kişi olmamaktan ibaret. tabii, daha birçok neden var. tüm bu ve buna benzer nedenler insanları zorbalığa itiyor. bu zorbalık eskiden birilerinin yolunu kesmek, onları dövmek veya paralarını almaktı. ancak günümüzde, değişen mekan ve gerçek olgusundan ötürü tamamen internet oldu. bu da haliyle, hareket alanı daralan insana zorbalık yapma hakkı sundu. bir insanın internette diğer insana zarar vermesinin veya zorbalık yapmasının yolu ne peki? onu germek (söylemlerle veya eylemlerle) ve onun insanlık onurunu kırmaya çalışmak. değişen mekan ve zaman olgusuna bir de aile bağlarının kopuk olması, günübirlik flörtler ve sanal ilişkiler girdiği andan itibaren siber zorbalık önü alınamaz ve engel olunamaz bir hale büründü. çünkü artık herkesin tek derdi ilgi görmek, like almak ve retweet edilmeten ibaret. çünkü bu öyle bir çağ ki, gerçek kavramının kendisinden ziyade sürekli tekrarlanan yalanın gerçeği dönüşüşünü bazılarının üzülerek, çoğunluğun ise histerik bir eşliğinde izleme çağı. sonrasında kimse mutlu olmuyor ama. ne siber zorbalığı yapan kişi ne de ona maruz kalan. bu zorbalığın altında yatan nedenler çok ciddi birer sosyolojik ve psikolojik araştırma konusu olmalı. ki büyük bir ihtimal olacak da. çünkü manevi ve soyut (dinlerden bahsetmiyorum) duyguları eksilen insan daha da hırçınlaşıp erdemli davranamıyor. değişen toplum yapısı, bozulan ekonomi, yozlaşan siyaset... hepsi ama hepsi insanları başarılı olmanın tek yolunun zorbalık olduğuna ikna ediyor. bozulan iletişim kanalları ise bu isteği iyice güçlendiriyor. televizyon veya insanlar arasındaki. fark etmiyor. modern çağda insanlara iletişim için artık sadece iki seçenek sunuluyor: şiddet ve şehvet. şehvete ulaşamayıp şiddeti gerçek hayatta uygulayamayan insansa en korunaklı olduğunu düşündüğü ve bir dünya seyircinin bulunduğu sanal mecraları seçiyor. artan izleyici sayısı ve kendisi gibilerden oluşan ahmak grubu ise onu iyice güdülüyor. o da vargücüyle aynı yolda yürümeye devam ediyor. çünkü artık hiçbir etik hiçbir değer yargısı olmayan insanlar dünyaya hükmediyor. amip gibi ürüyor. haliyle, artık hiç kimse tek bir erdemli düşüncenin ve genelin faydasına olan olguların peşinde koşmuyor. bu zorbalığın çözümü ve sonu ne olur, bir fikrim yok açıkçası. çünkü insanı hapse tıkmanın veya onu mağdur etmenin onu daha iyi bir insan yapacağına inanmıyorum. şimdilik, öylece bekliyoruz. hepimiz.

usta bir heykir değilseniz internet ağına bağladıginiz andan itibaren görünmez olduğunuzu sanip - anonim- beni bulamazlar düşüncesi ile insanları rahatsız etmeyiniz. çünkü hesap makinesinden bile internete girseniz o hesap makinesini size yedirebilirler. dikkatli olmak gerekir.

koskoca yazı yazdım, sildim. yapmayın sadece arkadaşlar. sözünüzün nereye gideceğini tahmin edemiyorsunuz bazen. insanlar etkilenebilir. "sikimde değil" diyebilirsiniz, evet. ama vicdanınızı sikerim sizin.

en kötü bulduğum davranışlardan birisi.

internet 101 Olaysız dağılalım.

yapana yaparım, hak etmeyin. şu yüzden; (bkz: benim için önemli lan)

Nickaltı girecektim ama bu başlık daha uygun olmuş. Şimdi şu entry (#4477204)için soruyorum yazar arkadaşa, hani insan gibi yorum attık sorduk ama öyle sanıyorum ki verecek doğru düzgün cevabı olmadığından dalgaya vurmayı seçti. Şimdi yine sorayım, neye istinaden bu iki adama @fakir @bekir affınıza sığınırak kullanıyorum bu ifadeyi "amcı" damgası vurup milletin önüne attın? Belli ki şaka amaçlı da yazmamışsın, yorumlardaki tavrın bunu gösteriyor. Ne yanlışlarını gördün? Ya da içinizde başka bu konuda bu iki adamdan rahatsızlık duymuş olan var mı? Kendilerine kefil değilim sadece gördüğüm kadarıyla konuşuyorum o yüzden. Biri bana alınmasın sözlüğün delisi gibi takılan bir adam diğeri de kendi halinde yeni gelmiş bir yazar. Birine bir saygısızlık yaptıklarını mı gördün? Ya da direkt sana mı bir saygısızlıkları oldu da direkt isim vererek insanların önüne attın. İkisi ile olan samimiyetim de senle olandan farksızdır. Ki senle olan samimiyetimin seviyesini en iyi sen biliyorsun. Düşün ki onlarla senden bile düşük. Hatta birinin eski hesabımı sözlüğe geldiği gün engellemişliğim var. Şimdi hiçbir dayanağın yoksa-belki de başka sebeplerden sevmiyorsundur-bu adamları toplumun en hassas olduğu noktadan vurup amcı diye yafyalayıp insanların önüne atmaya utanmıyorsun musun? Şaşırıyorum çünkü beklemediğim insanlardan birinden çıkmış bir hareket bu. Aynı şeyi bir kadın yazara yazılsa burda-doğal olarak-kıyamet kopar şimdi aynısını iki erkeğe yapınca mı bu normal oluyor? Yorum attık, sebebini sorduk, cevap vermedin üstüne tiye aldın belki şimdi cevap verirsin.